ELEKTRİK TÜKETİMİNDE KAÇAK KULLANIM TESPİTİ ÜRÜNÜMÜZ
Ülkemizdeki kayıp-kaçak oranları, enerji sektörünün boğuştuğu en büyük sorunlardan biridir. Dünya ortalaması %5’lerde olan kayıp kaçak oranları ülkemizde %12’lerdedir. Kayıp-kaçak oranlarını düşürebilmek için bu konuda başarılı olmuş ülkeleri daha yakından incelemek önem teşkil etmektedir.
İzlanda dünya genelinde kayıp kaçak oranı en düşük ülkelerdendir. İzlanda’nın kayıp kaçak oranı sadece %2’dir.Ancak İzlanda’nın bu konuma gelişi uzun yıllara dayanmaktadır. 1960 yılında yüzde 16,7, 1970'de yüzde 11,1, 1980'de yüzde 9,1, 1990'da yüzde 8,7 ve 2000 yılında yüzde 4,11 iletim dağıtım kaybı yaşayan ada ülkesi, 2013 yılına gelindiğinde ise bu kaybı yüzde 2,06'ya kadar düşürmeyi başarmıştır. Yaklaşık 60 yıllık bir sürecin sonucunda bu konuma gelmişlerdir.
Kayıp kaçak oranlarımızı düşürebilmek için öncelikle bu sürecin uzun ve bir kültür değişimine ihtiyacımız olacağını kabul etmemiz gerekmektedir. Hep söylediğimiz gibi tüketim kültürümüzü iyileştirmemiz ve sorumlu tüketim kavramını içselleştirmemiz gerekiyor. Ülkemizin kayıp kaçak oranlarını incelediğimizde kaçak kullanımın maalesef bir kültür haline geldiği görülmektedir. İşte tam da bu yüzden bu konu sadece enerji sektörünün çözmesinin mümkün olmadığı bir konudur. Öncelikle sorumlu tüketim kavramını, tüketim kültürümüz haline getirmemiz gerekmektedir. Peki ülkemizde kaçak kullanımla mücadelede neler yapılıyor.
Kayıp-kaçak kullanımları Enerji Bakanlığı tarafından 21 dağıtım bölgesi yetkili şirketlerinin sorumluluğuna verilmiştir. Dağıtım Şirketleri drone teknolojileri de dahil birçok yöntemle kaçak kullanımlara mücadele etmektedir. Hali hazırda kendi bünyelerindeki veri birimleriyle de tahminleme metodolojileri ile de kaçak kullanım tespiti yapmaktadırlar. Kaçak kullanımları özellikle tüketim verileriyle tespit etmek, bu sorunla mücadele etmenin en maliyetsiz ve etkili yollarından biridir. Ancak yalnızca tüketimlerden kaçak tespiti yeteri kadar etkili olmuyor. Nedeni ise kaçak kullanımların farklı nedenlerle farklı sürelerde gerçekleşmesidir. Verilerden bu durumları yakalayabilmek için bu durumların iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Belirli zamanlarda kaçak kullanımlar abonenin kendi tüketimlerinin farklılaşmasından tahmin edilebilir iken, sürekli kaçak kullanım yapan aboneler için yalnızca kendi tüketimleri yeterli olmamaktadır. Bu durumda benzer kullanıcıların benzer tüketimler yaptığı varsayımına dayanarak tüketimleri gruplandırdıktan sonra tahminler yapmak etkili bir çözüm olacaktır.
Bu hipotezi yakın bir zamanda Türkiye’nin en büyük elektrik dağıtım şirketlerinden biri ile sektörde deneme ve doğrulama fırsatı bulduk. Proje genelinde tüketimler ile kaçak sınıfları arasındaki korelasyonların farklı olduğu, iki farklı veri seti ile çalışma imkanı bulduk. İki veri setinde de %95’in üzerinde tahmin doğruluğuna ulaştık. Bu durum hipotezimizin, tüketimlerin farklı olduğu bölge ve tüketici gruplarında dahi genelleştirilebileceğini göstermiş oldu. Sektör denememizde pandemiden dolayı tüketimlerin ticarethaneden meskenlere kayması nedeni ile ticarethane tüketimlerinin düşmesi, ticarethaneler özelinde kaçak tespitini zorlaştırdığını deneyimledik. Tüketimleri pandemiden önce ve sonra ayrı ayrı değerlendirerek bu sorunu aşmayı başardık. Sektör denemelerine devam ettikçe hayallerimize ve hedeflerimize daha hızlı ulaşacağımıza eminiz. Bu doğrultuda sürekli çalışmaya devam ediyoruz
Massive Energy olarak sorumlu tüketime katkı sağlamak en büyük misyonlarımızdan biridir. Sorumlu tüketime katkı sağlayabileceğimiz veri analitiği çözümlerinin olduğu her alanda etkin rol almak için sürekli çalışıyoruz. Bundan sonra da sorumluluğumuzun bilincinde olarak enerjimizi daha doğru kullanmak, sorumlu tüketim kavramının ülkemizde yaymak, daha yaşanabilir ve karbon nötr bir dünya için mücadele etmeye devam edeceğiz.